24 Kasım 2011 Perşembe

Nefse Şer'ine Karşı Allah'ın Verdiği Nimet Daha Hayırlıdır

Bülent Yalçin:..Rüyayı Gören (8 Eylül 2011)

Vahap kardeş rüyada karpuz kesmek nedir. Hem de kan kırmızı karpuz. Kavun’u da istiyor ama verilmiyor. Ama karpuzda çok güzel vesselam.


Açıklama:.. Vahap Karakılıç (8 Eylül 2011)

İnsan var olan bir varlıktır. Her şeye muhtaçtır. Muhtaç olduğu şeyler iki spermin (erkek ve dişi) birleşmesiyle başlar. Tabî ki biz bunu açık bir gözle göremiyoruz. Ancak Halık ( her şeyi yaratan Allah) nerde bir başlangıç var, ve nerde son var ise onu bilir. Bu başlangıç ve sona göre sebepler teşkil eder. Bu sebepler akıl ve mantığa dayalı olarak yerli yerinde işledikçe, insan iradesiyle onun bir düzen içinde işlediğine tanık olur. Bu düzenin oluşması ALLAH’A BİR HAMDÜ SENADIR. Ancak varlık bu senada bulunurken her zerre miktarınca şükrü dile getirir. Yalnız biz bunu fark etmeyiz.

İsra 17/44 Yedi gök, yerküre ve bunların içindekiler O'nu tespih ederler. Hiçbir şey yoktur ki, O'nu överek tespih etmesin; fakat siz onların tespihlerini fark edemezsiniz. O Halîm'dir, Gafûr'dur.

Rab (her şeye egemen, ve her şeyin onun tasarruf dairesinde işlediği Allah) olan bunu Hamdi bilir ve ona daire-i saadet adetince nimetler bağışlar. Bu irtibat noktası her zerrenin bir tespih (Allah’ı anmak) şeklidir. Bu oluşum ve düzen bir ölçü ve bir denge noktasında oluşur. Bu dengeyi yaratan verir.

Misal: dünya nasıl havada direksiz duruyor.

Hac 22/65 Görmedin mi, Allah yeryüzündekileri ve denizde O'nun emriyle akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi. O'nun izni olmaksızın yerkürenin üstüne düşmemesi için göğü O tutuyor. Allah, insanlara karşı elbette Raûf, Rahîm'dir,

Bu dünya kul için yaratılmış bir tarladır. Bu tarlayı Allah namına işler. Bunu işlerken yaptığı her davranış ve eylemde bulunduğu her türlü maddi ve manevi tasarrufi işler onun yanında yazılır.

Bu emanet verilirken bunu nasıl işleyeceği ve nasıl bir düzen içinde hareket edeceği elçiler aracılığıyla bildirilir. Her tarla yılın sonunda mahsul verir. Az mı? çok mu? Yeterli mi? yetersiz mi? – işte böylece hüküm verilmiş ve iş bitirilmiş olur. Artık mahsulden taraf hayırlı olan ne ise o (kul), onunla Allah’ın huzurunda hesap verir. Çürümüş olan bozulmuş halde ya tarlada bırakılır, ya da diğer hayvanlar yiyecek olarak bırakılır.

İşte böyle işleyen bir düzen varken, kul bir ihtiras içinde bu dünyanın var edilmiş olan güzelliklerine aldanır. Onu elde etmek için hırslanır, bu hırs onun arzu ve tutkusu haline gelir. Artık onu elde etmek için çaba harcar. Ancak kimi için bu hiçbir zaman olmaz, kimi için de fazlasıyla olur. Olmayan için; her zaman göğsünde derin bir yara işler. Bu yarayı ancak o güzelliği elde etmekle kapatmak ister. Yalnız o yol onun için hep kapanır ve hiçbir zaman ona ulaşması imkansız olur. Bunu durumu kendisi için önemli bulur ve böyle bir iş üzerinde olduğuna inanır. Ancak ulaşamadığı bu iş; onun için, olmaması daha hayırlı olduğundan dolayı, kul endişe ve üzüntü içinde kalır. Bu kulda derin bir yara bırakır.

Ey be çaresiz aklım, sen neye iman etmiş bilmez misin?

Ahirinde iman yazılmış ve bil ki bunların sana verilmeme sebebi ondandır. Sen cehennem için Allah’tan dünyalık fiiller isterken, Rab olan sana cennet nimeti veriyor. Az olan ile yetin ve verdiği şeye karşı razı ol. Çünkü senin içinde ki bütün azalar onun verdiği nimette razı olmuşlar. Ve onu tespih ediyorlar. Buna karşılık dünya nimetini isteme, yok ondan istiyorsan ondan da verilir. Ondan sonra dünyanın o nimetiyle şımarır ve böbürlenirsin, isyan ve tuğyana boyun bükersin. Bu da deccalın yanındaki cennet gibidir, aldatıcı ve hilelidir. Ancak sen deccalın yanında ki cehennemi iste. Onun yanında rahmet vardır. Senin nefsin neyi görmek isterse, o nimet olarak sana verilir.

İşte Rab böylece seni huzura kavuşturmak ister. Sen ondan senin için hayırlı olanı iste. Nefsinin arzu ve tutkularını değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder